SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 183 >>

DEVAM: 70. Tenasül Organına Dokunmanın Abdesti Bozmayacağı

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَابِرٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ طَلْقٍ عَنْ أَبِيهِ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ وَقَالَ فِي الصَّلَاةِ

 

Müsedded, Muhammed b. Cabir'den aynı senet ve mana ile fakat "namazda (zekerine dokunursa)'' ilavesi ile hadisi rivayet etmiştir.

 

 

AÇIKLAMA:     Bundan evvelki babda yer alan Büsra Hadisinin açıklamasında da belirtildiği gibi bu hadis, edep yerine dokunmanın abdesti bozmayacağını kabul edenlerin delilidir. Hadisin kuvvet yönünden lehinde ve aleyhinde söz söyleyenler olmuştur. Tirmizi: "Bu hadis, bu konuda rivayet edilenlerin en sağlamıdır” derken, İmam Şafii: "Biz, Kays b. Talk'ı soruşturduk, fakat onu tanıyana rastlayamadık" diyerek zayıf saymıştır. Ancak Talk'ı İmam Şafii'nin tanımaması, onun meçhul olmasını, yani başkaları tarafından da bilinmemesini gerektirmez. Nitekim ondan bir çok raviler hadis rivayet etmişler ve onu cerh etmemişlerdir.

 

Edep yerine dokunmanın abdesti bozmayacağı görüşünde olanların bazıları da Büsra'nın Talk'tan daha sonra müslüman olduğunu ileri sürerek, Talk Hadisinin, Büsra Hadisiyle neshedüdiğini söylemişlerdir. Fakat Büsra'nın sonradan müslüman olması, Şevkani'nin de ifade ettiği gibi Büsra Hadisinin Talk Hadisini nesh ettiğine delil olmaz.

 

Bu hususta ulemanın görüşünü şu şekilde sıralayabiliriz:

 

1- Hz. Ali, ibn Mes'ud, Ammar, Hasenu'l-Basri, Rabia, Ehl-i Beyt ve İmam Sevri, kişinin kendi avret mahalline veya başkasının avret mahalline dokunmasıyla abdestin bozulmayacağı görüşündedirler. Hanefilerin görüşü de budur. Delilleri ise, şerhini yaptığımız Talk Hadisi ve İmam Tahavi'nin "Şerh Meani'l-Asarında" Hz. Ali'den mevkuf (kendi sözü) olarak naklettiği: "Ha kulağıma, burnuma dokunmuşum ha avret yerime dokunmuşum, fark etmez" sözüdür.

 

Büsra Hadisi zayıf olmakla birlikte oradaki abdest'ten maksat, yalınız elini yıkamaktır. Zira "vudu" kelimesi Arapçada "el yıkamak" manasına da kullanılır. Bu şekilde iki hadisin arası da te'lif edilmiş olur.

 

Gayet tabii ki, dokunmadan dolayı şehvete gelip, herhangi bir akıntı olmuşsa abdest akıntıdan dolayı bozulur, dokunmadan değil. Meni geldiği taktirde gusül icab ettiği ise malumdur.

 

 

2- Malikilere göre, baliğ olan kişinin kendi zekerine doğrudan doğruya avuç içi, elin yanı, parmak uçları veya parmak yanları ile ister bilerek, isterse bilmeyerek dokunması halinde abdest bozulur. Elin sırtı, tırnağı veya kolu ile dokunulacak olursa, abdest bozulmaz, demişlerdir. Delil olarak da Büsra Hadisi (sağlam saymışlardır) ve Darakutni'nin "Sizlerden biriniz zekerine dokunduğunda namaz abdesti gibi abdest alsın" hadisidir.

 

 

3. Şafıilere göre kişinin avuç içi ile kendi avret yerine veya başkasının avret yerine (kadın olsun erkek olsun, büyük olsun küçük olsun, ölü olsun diri olsun) dokunursa abdesti bozulur.

 

Dübüre dokunmada da hüküm aynıdır.

 

Eller iç kısımları birbirine yapışacak şekilde birleştirilir, kaybolan kısım zeker'e değerse abdest bozulur, dışarıda kalan kısımlar değerse bozulmaz. Yani el ve parmak kenarları el'in sortı gibi.

 

Delilleri de İbn Mace, Ahmed b. Hanbel ve Hakim'in rivayet ettikleri; "Kim fercine dokunursa abdest alsın" hadisidir. Zira ferc, insanın ön ve arka edep yerini kapsar.

 

Darakutni'nin Hz. Aişe'den rivayet ettiği Rasulullah (s.a.v.)'in: "Avret yerlerine dokunup da, abdest almadan namaz kılanlara yazıklar olsun" dediğinde Hz. Aişe'nin:

 

Ya Rasulallah, anam sana feda olsun, bu erkekler için mi kadınlar için mi demesi üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem ): "Sizlerden biri fercine dokunduğunda namaz için abdest alsın" buyurmuştur. Ayrıca bunu da delil getirirler.

 

 

4- Hanbelilere göre ise, zekere dokunmak abdesti bozar. Dokunan erkek olsun kadın olsun, şehvetle veya şehvetsiz olsun, kendi uzvu veya başkasının uzvu olsun (tırnak hariç) el içi ve dışı ile olsun, abdest bozulur. Dübüre dokunma da aynıdır. Delilleri Şafiilerin getirdikleri delillerle birleşmektedir.

 

Görülüyor ki, mezheb imamları kendi görüşlerini hadislerle desteklemektedirler. Ancak, Hanefilerin dayandığı deliller yanında yukarda saydığımız sahabilere ek olarak, Huzeyfe b. Yeman, Ebu'd-Derda, Sa'd b. Ebi Vakkas gibi sahabiler ve yine tabiine ek olarak Sad b. Müseyyeb, Said b. Cübeyr, İbrahim en-Nehai gibi tabiinin büyükleri de avret yerine dokunmakla abdestin bozulmayacağını söylemişlerdir. Böylesine önemli bir konuda yukarda geçen değerli şahsiyyetlerin "abdest almak gerekmez" şeklindeki ifadeleri, Hanefileri desdekleyen ve onların görüşlerini takviye eden deliller arasındadır.

 

Bununla beraber, Ömer bin El-Hattab, oğlu Abdullah, Ebu Hureyre, İbn-i Abbas, Aişe, Sa'd bin Ebi Vakkas, Ata', Zühri, İbnü'l-Müseyyeb, Mücahid, Eban bin Osman, Süleyman bin Yesar, ve İshak'tan zekere dokunmanın abdesti bozacağı görüşü nakledilmiştir.